Bülent Ersoy’un vasiyetinde ‘Süleyman Soylu’ ayrıntısı: ‘Burnum düşse yerden almayan senin çocuğun’
Türk müziğinin usta ismi Bülent Ersoy, Anneler Günü’nde annesi Necla Poyraz’a yazdığı mektubu sosyal medya hesabından yayınladı.
Mektupta, Ersoy’un annesiyle olan derin bağı ve minneti dile getirilirken, özellikle annesinin mezar yerinin bulunmasında Süleyman Soylu’nun oynadığı rol vurgulandı.
Ersoy’un paylaşımı şöyle:
“Annemmm… Merhaba… Bugün Anneler Günü… Senin günün… Ama aslında her gün, her saat, her dakika, her saniye ve her salisem senin hayalin ve de seni anarak geçirdiğim tüm zamanlarım senin günün benim için… Telefonun hâlâ telefonumda kayıtlı duruyor.
Biliyor musun seni yüce Hakk’ın rahmetine ve ebedi istirahatgahına ellerimle tevdi ettikten sonra senden ayrı kaldığım ilk zamanlarımda alışkanlıkla hep senin telefonunu arayıp seninle mutad yapmış olduğumuz her günkü konuşmalarımızı sürdürmek üzere kendi telefonuma gitti ellerim. Ama ama ama şarkıdaki gibi gönlüm kırık, gözüm yaşlı, dudağımda hıçkırık oldu hep anam… Bu arada bilmem hissettin mi bilemiyorum ama mezarını senin şahsına münhasır ayrıcalıklı bir stilde, sana özel çizdirtip öyle kreatif bir mezar yaptırdım ki tam sana yakışır, çok çok şık, çok çok zarif oldu tüm görüntüsü vallahi anacığım… Hem de bil bakalım hangi renkleri kullandırttım mezar mermerlerinde… Hı? Tabii ki de renklerin en asili senin aşık olduğun, senin Beşiktaş’ının renkleri siyah ve beyaz renklerde yaptırdım mezar taşlarını da ve hem şekli, hem renkleri, hem de konumu itibarıyla fevkaladenin fevkinin de fevkinde bir görüntü oluştu…
‘Mezarını Süleyman Soylu buldu, kendi menfaatlerim değil, konu sendin anneciğim’
Şimdi ne olur bana kızma ama ben o insana ömrümün son nefesime kadar nasıl duacı olmayayım anneciğim yaaa… Aslında beni bilirsin… Ben de aynen senin gibi kuyruğu her zaman hep dik, Yüce Allah’ımdan başka hiçbir kimseden hiçbir şey talep etmeyen, etek öpmeyen, burnum düşse burnumu düştüğü yerden almayan ve hiç kimsenin önünde diz çöküp de eğilmeyen, senin çocuğun aynen… Ama konu kendim değil, kendi menfaatlerim değil, konu sendin anneciğim… Allah’ım yüzden gözden düşürmesin, 52 yıldır vermiş olduğum mesleki emeklerimin karşılığında elde etmiş olduğum saygınlığım daim olsun, ne mutlu bana ki açtığım o telefon cevapsız bırakılmadı, o yüzden hem mutlu, hem gururlu, hem de gerek şahsım gerekse senin adına çok huzurlu olmuştum o talebim acil cevaplandı ve oluşturuldu diye, o zaman işte onun içindir ki o insana hem vefa borçlu hem de müteşekkirim son nefesime kadar işte anneciğim…